Meşruiyeti olmayan darbeci mahkemenin seçilmiş Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Yusuf El-Karadavi’nin de aralarında bulunduğu 106 kişi hakkında verdiği idam kararı yok hükmündedir.
Bu karar adil değildir, bu karar zalimcedir, bu karar hukuksuzdur. Bu karar uluslar arası kamuoyunun ve insanlık vicdanının reddettiği bir karardır.
Demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını esas alan Memur-Sen ailesi olarak darbeci mahkemenin hukuk dışı, faşist ve zalimce kararını tanımıyor, kararı ve bu kararı verenleri kınıyor ve lanetliyoruz.
İdam kararlarının yürürlüğe girmesi noktasında son sözü söyleyecek Mısır Müftüsü’ne buradan çağrı yapıyoruz: Bu zalimce kararı tanıma! Mahkemenin kararını onaylama! İdamların yürürlüğe girmesini engelle. Aksi halde tarih seni Sisi ve işbirlikçilerinin kuklası olarak kaydedecektir. İnsanlık vicdanı seni mahkum edecektir. Müslüman coğrafya seni katillerin ortağı ilan edecektir. Darbeci mahkemeye “Dur!” demezsen, Mahkeme-i Kübra’da bunun hesabı sorulacaktır. 800 bini aşan üyemizle birlikte Memur-Sen ailesi olarak iki elimiz yakanızda olacaktır.
Hukuksuz idam cezalarının durdurulması için Türkiye uluslararası kamuoyunu harekete geçirmeli, özellikle idam cezasının olmadığı ve idam cezasına karşı çıkan Avrupa Birliği başta olmak üzere tüm ülkeleri bu sürece dahil etmelidir.
Mazlum, mağdur ve mahsun seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ile 106 kişinin idam kararının alınmasında darbeci Sisi ile işbirliği yapan Batı’nın da sorumluluğu vardır. Bu hatalarını telafi etmek adına idam kararlarının uygulanmaması için Batı inisiyatif almalıdır.
Bu noktada Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği gibi uluslar arası kuruluşlar da idam kararlarının uygulanmaması için gerekli adımları atmalı, girişimlerde bulunmalıdırlar.
